Hıristiyanlığın temeli yedi
temel sakramentten oluşur ve bu sakramentlerin ilki vaftizdir. “Vaftiz ile
İsa’ya dehalet ederiz[1]” cümlesi hıristiyanlığın ilk
cümlesidir. Vaftiz hıristiyan inancına göre kurtuluşun yegane yoludur ve vaftiz
olmadan ölmek bir felaketle sonuçlanır[2]. O kadar ki, hıristiyanlığın
tüm sakramentleri için bir ruhbanın aracılığı şart koşulmuşken; bir kişiyi
vaftiz etmek için hiç bir şart koşulmamış, bir müslümanın dahi bir kimseyi
vaftiz etmesi mümkün görülmüştür. Vaftizin önemi bir hıristiyan için isim
sahibi olmayı da son derece önemli bir hale getirmiştir. Reformasyon karşıtı
düzenlenen Triente Konsili’nde alınan kararlardan birisi de, çocuklara pagan
isimlerinin konulmasının önüne geçilmesi ve isim takvimine göre hıristiyanca
isimler konulmasının yaygınlaştırılması olmuştur[3]. Burada unutulmaması gereken
ayrıntı, ortaçağda Avrupa’da pek çok bölgede rahip olmadığı gerçeğidir. Rahip
yetiştirmek masraflı olduğu ve rahip maaşları daha yüksek olacağı için
Avrupa’nın pek çok bölgesinde “Vicar” adı verilen vekiller bu vazifeye
vekalet etmişlerdir. Bir vicar örneğin köyün kasabı yahut
demircisi olabiliyordu[4]. Bu durumda, özellikle isim
koyma konusunda bilgisiz olan vicarlar, İsim Takvimi'ni kullanarak çocuklara isim
vermek durumunda kalmışlardır. Örneğin, ünlü gökbilimci Johannes Kepler 27
Aralık 1571’de, Aziz Johannes gününde dünyaya gelmiş ve adı bu sebeple Johannes
olmuştur. Reformasyonun babası Martin Luther de 1483 yılının 10 Kasım’ını 11 Kasım’a bağlayan gecesinde dünyaya gelmesi sebebi ile Aziz Martin gününe nisbeten
Martin olarak vaftiz edilmiştir.
Ortaçağ’da
doğum günü adeti henüz ortaya çıkmamışken pek çok kimse doğum tarihini ismine
nisbeten bilmekte idi. Örneğin, 21 Eylül 1621 yılında doğmuş olan Mathias isimli
bir kimse doğum tarihini “Büyük savaşın (Otuz Yıl Savaşları) üçüncü senesinin
Mathias gününde doğmuşum.” şeklinde tarif etmekteydi. İsim günü kutlama
alışkanlığı bu dönemde oldukça yaygındı. Günümüzde de bu alışkanlık özellikle dindar
katolikler arasında son derece yaygındır ve doğum gününden daha önemlidir.
Özellikle manastır keşişleri arasında isim günü kutlaması adeta bir vecibedir
ve keşişler genellikle doğum günü kutlamazlar.
Takvim günlerinin azizler arasında pay edilmesi “manevi himaye” (Patronaj) geleneğinin de doğmasına sebep olmuştur. Her aziz ismini taşıyan kimselerin manevi koruyucusu (Patron) kabul edilmiş ve azizlerin kendilerine özel güçlerle, belli dert sahiplerine deva verdiklerine inanılmıştır.
Örneğin Aziz Peregrinus Lazios kanser, cilt hastalıkları,
romatizma ve AIDS hastalıklarından sorumlu aziz olarak kabul edilmiş; bu
hastalıklara duçar olanların Aziz Peregrin’e dua ederek iyileşmeleri
umulmuştur. (Sol
taraftaki resim Aziz Peregrin'i cilt hastalarına şifa dağıtırken gösteren freskodur). Bir azizin hangi hastalıklar ve sosyal olaylardan sorumlu olacağını Kilise belirlemektedir. Peregrin örneğinde olduğu gibi, AIDS hastalığının ortaya çıkması ile Peregrinus bu maraza maruz kalanlardan da sorumlu görülmüştür.
Bununla birlikte azizlerin belli bölgelere himaye ettiklerine inanılmıştır. Örneğin Nursialı Benediktus Avrupa’nın koruyucusu ilan edilmiştir. Bu sebeple Kardinal Joseph Ratzinger, Papalık tacını takarken Benedictus ismini almış ve Avrupa’ya verdiği önemi ortaya koymuştur.
Azizlerin kendi isimlerini taşıyan kimseleri himaye ettikleri yönünde kuvvetli bir inanç vardır. Bu inanç adak[6] adetlerinin
doğmasına sebep olmuştur. Buna en güzel örnek Viyana Hohermarkt’ta bulunan
Vermählungsbrunnen’dir. Çeşme İmparator I. Leopold’ün oğlu veliaht prens
Josef’in (sonradan İmparator I. Josef ) manevi koruyucusu Aziz Josef’e
adanmıştır. Bu sebeple Josefbrunne olarak da adlandırılmaktadır. Sözkonusu Aziz Josef, Bakire Meryem’in nişanlısı olduğuna inanılan
Josef’den başkası değildir. İmparator I. Leopold, 1702 senesinde Almanya’nın
Fransa sınırında bulunan Landau kalesi muhasarasına katılan oğlu veliaht prens
Josef’in hayatından duyduğu kaygı sebebiyle bu çeşmenin yapım emrini vermiş ve
oğlunun manevi koruyucusu Aziz Josef’e adamıştır. Prens’in seferden sağ salim
dönmesi çeşmeden razı olan Aziz Josef’in himayesine bağlanmıştır.
Bu
azizlerin isimleri ile adlandırılan bölgelerde, isim gününe uygun olarak
Patrizinium adı verilen şenlikler düzenlenmesi adet haline gelmiştir. Örneğin 1
Mayıs Aziz Peregrinus günüdür ve Viyana’nın Peregrin (Serviten) semtinde
Peregrin Patrizinium’u düzenlenir. 14 Şubat Aziz Valentin günüdür ve
Avusturya’nın Niederösterreich Eyaleti’nde bulunan St. Valentin kasabasında
Valentin Patrizinium’u düzenlenir. Patrizinum geçmişte büyük bir şenlik olarak
düzenlenirken, günümüzde bu şenlikler önemini yitirmiştir.
14
Şubat Aziz Valentin günüdür; dolayısıyla Valentin/Valentina ismine sahip olan kimselerin de isim günüdür. Aziz Valentin yüzyıllarca menenjit hastalarının koruyucusu kabul
edilmiş, ilerleyen dönemlerde ise hıristiyanlığın üçüncü sakramenti olan
nikahın koruyucusu ilan edilmiştir. Eşler bu günde evliliklerinden mutluluğun
ve bereketin eksik olmaması için Aziz Valentin’e niyazda bulunurlar. Valentin
Patriziniumları'nda Aziz Valentin’in koruyucu özelliklerinden dolayı, özellikle
menenjit hastaları ve evli çiftler için organizasyonlar tertip edilir; kilisede
ayin sonrası çiftler ve menenjit hastaları kutsanır. Bu kutsama esnasında
hıristiyanlığın yedinci sakramenti olan hastaların kutsal yağ ile mesh edilmesi
özellikle menenjit hastalarına özel olarak tertip edilir ve menenjit hastaları
özellikle bu günü beklerler.
Bu noktada yanlış anlaşılması muhtemel üç hususun altını çizmek istiyorum:
· İsim
günü Orta Çağ’da ortaya çıkmamış, ancak bu dönemde önem kazanmıştır. Bu sebeple
isim günü adeti sadece katoliklere mahsus bir uygulama değildir; ortodoks ve
protestanlar da aynı günleri bazı farklarla da olsa kutlamaktadırlar.
· Aziz
Valentin günü ülkemizde sıkça dile getirildiği gibi bir Hıristiyan Bayramı
(Yortu) değildir. Zira yukarıda da belirtildiği gibi yılın her günü bir azize
tahsis edilmiştir.
· Aziz
Valentin sevgililerin değil, nikah sakramentine sahip, dindar hırsityanların
mutluluğunun koruyucusu olarak kabul edilmektedir. Ancak neo-kapitalist
transformasyon sonrası nikah ve sakramentler yok sayılarak; 14 Şubat
sevgililere mahsus bir gün olarak lanse edilmiştir.
Yukarıdaki izahlardan da anlaşılacağı
gibi 14 Şubat Hıristiyanlar’a mahsus bir isim günüdür ve ismin kaynağı olan "Patron Aziz"in koruyucu özelliklerine atıfta bulunulmaktadır. İslam alimi olmak
iddiasına sahip olmadığım için, bu günü kutlamanın dinimizde nasıl bir
karşılığı olduğu hakkında kanaat belirtecek değilim. Ancak müslüman dostlarıma, 14 Şubat’ta manasız kutlamalar yapmak yerine; varsa Valentin/Valentina adlı dostlarının isim
günlerini kutlamalarını salık veririm.
İsim
Günleri Listesi (Katolik Kilisesi’ne göre)
[1] Alm. “Durch die Taufe gehören wir Christus
an”
[2] Bu itikad 1965 yılında II. Vatikan
Konsili’nde yumuşatılmış ve vaftiz olmayanların da ahırette kurtulabilecekleri
ifade edilmiştir. Bkz. Kleines Konzilskomnedium Kapitel “Nostre Aetate” madde 3
[3] TRE. 34. Cilt S. 84
[4]
Schmidt, Kurt Dietrich(1975); Die Katholische Reform und Gegenreformation S.7; Vandenhoeck&Rupprecht
(Göttingen)
Borgata Hotel Casino & Spa | DRMCD
YanıtlaSilWith 2,800 여수 출장안마 slot machines and 30 table 여주 출장마사지 games, Borgata Hotel Casino & Spa 경주 출장마사지 has more 김해 출장마사지 than 1,800 games to choose from. From Blackjack, Keno, 광양 출장안마 Roulette and